| ULAŞILABİLİRLİK 
       | 
    
      |   | 
    
      | Çağdaş kent yaşamında 
      engellilerle ilgili olarak "Ulaşılabilirlik" ismiyle anacağımız bir kavram 
      ortaya çıkmaktadır. Çünkü insan tarafından insan için hazırlanan bütün 
      yapıların, süreçlerin ve sistemlerin belli özelliklere sahip olmaları ve 
      bu özelliklerin de zaman içinde gittikçe geliştirilmeleri gerekmektedir. 
      "Ulaşılabilirlik"; yapıların ve sistemlerin girilebilirlik, girilebilir 
      oluş, erişilebilirlik, kullanılabilirlik mertebelerini belirtir. 
      "Ulaşılabilirlik" ; bütün mekânların, alanların, inşa edilmiş çevrelerin, 
      binaların, yapıların, ulaşım sistemlerinin; hangi insanlık durumlarında 
      bulunurlarsa bulunsunlar, bütün insanlar için açık, erişilebilir ve 
      kullanılabilir olmalarının gerektiğini kabul eden rasyonel bir insanca 
      tavırla ilgili olarak ortaya çıkıyor. Bu kavramı bu "fiziksel erişim" 
      anlayışının da ötesine taşırsak daha olgun bir tanım elde ederiz. Yani en 
      genelde ; toplumsal hayatın, toplumsal katmanların tamamının ve mutluluk 
      tablolarının tümünün bütün insanlara açık olması gerekir. Böylece 
      "Ulaşılabilirlik", demokrasi ve sosyal adalet kavramlarını da içeren geniş 
      bir kavrayışa dönüşür. Her imkân ve her güzellik herkes içindir. Yeryüzünü 
      de bunun böyle olmasını sağlayacak şekilde değiştirmeye çalışmalıyız.
       | 
    
      |   | 
    
      | ÖZÜRLÜLER İÇİN NASIL BİR ÇEVRE 
      ? | 
    
      |   | 
    
      | 
        
          
            | 
             | Bedensel, duyusal 
            ya da zihinsel güç ve kapasitelerinin bir kısmını kaybetmiş "özürlü" 
            dediğimiz insanlar için çevre ve hayat şartları daha büyük etkiler 
            taşır. Aslında şehirsel çevre şartları özürlü olsun olmasın bütün 
            insanlar için belli zorluklarla dolu olabilir. Özellikle de 
            yaşlılar, çocuklar, çocuklu anneler, hamile kadınlar, hasta ve zayıf 
            bünyeli insanlar için şehirsel çevre önemli zahmetler getirici 
            olabilir. |  | 
    
      |   | 
    
      |  | 
    
      |   | 
    
      | Ülkelerimizi, 
      şehirlerimizi, caddelerimizi, binalarımızı, evlerimizi, eşyalarımızı, 
      araçlarımızı; plânlarken, tasarlarken, inşa ederken ve üretirken çok 
      özenli davranmalı, elde edilmiş olan bütün bilgileri gerektiği şekilde 
      kullanmalıyız. Dünya sevgisiz soluk alamaz ; bilgi ile davranmaksa; 
      sorumluluk yüklü gerçek sevginin, gerçek insan üretkenliğinin, hayır dolu 
      insan faaliyetinin varlığını gösterir. | 
    
      |   | 
    
      |  | 
    
      | ŞEHİRSEL ÇEVREDE 
      ULAŞILABİLİRLİK
 Bir şehirsel çevrede ulaşılabilirliğin sağlanması, yani bir şehrin hangi 
      insanlık durumunda bulunursa bulunsun her insan için zorluk çekmeden 
      yaşanabilir bir yer olabilmesi için, en temel olarak neler 
      gerçekleştirilmelidir ? Aşağıdaki kısa bilgilerden görülecektir ki, 
      aslında çok geniş ayrıntılara ve büyük düzenlemelere girmeden de bir 
      şehirdeki hayatı özürlüler, yaşlılar, anneler, çocuklar ve zayıf bünyeli 
      insanlar için çok daha kolay ve huzur içinde yaşanabilir kılmak mümkündür.
 
 Şehirlinin yaşama sevincinde, özgür yürüyüşlerle çevreyi keşfetme ve 
      sosyal ilişkileri doğal şekilde geliştirme büyük önem taşımaktadır. Ama 
      bütün insanlar doğal şekilde normal adımlarla yer değiştiremezler. Özgür 
      yürüyüşleri kimi insanlar tekerlekli sandalye ile, kimi insanlar 
      yürüteçle, kimi insanlar koltuk değnekleri ile, kimi insanlar da kör 
      bastonu ile gerçekleştirmektedirler. Her insan, şehrinde az çok bir 
      hareketlilik içinde olmak ister. O halde; bütün kaldırımların, yaya 
      yollarının, yaya geçitlerinin, parkların, alan ve meydanların bütün 
      insanlara uygun düzgün geometrilere sahip olmaları gerekir.
 | 
    
      |   | 
    
      | KALDIRIMLAR
 Kaldırım yükseklikleri 6 - 15 santimetre arasında olmalıdır. Kaldırımlar 
      kaygan olmayan bir zemin malzemesi ile kaplanmalıdır. Kaldırım yüzeyi 
      yürüme güçlüğü olan insanları ve tekerlekli sandalyenin hareketini hiçbir 
      şekilde engellemeyecek şekilde düzgün de olmalıdır. Kaldırım yüzeyini 
      oluşturan malzeme arasındaki derzler küçük olmalıdır. Kaldırımdaki suyun 
      caddeye akmasını sağlayacak caddeye dik yöndeki kaldırım eğimi en fazla % 
      1 olmalıdır.
 
 Aksi takdirde kaldırımda tekerlekli sandalye sürmek çok zorlaşır ; 
      sağlıklı insanlar da yürürken rahatsız olurlar. Kaldırım genişliği en az 
      2.0 metre olmalıdır. Tekerlekli sandalye ve yürüteç kullanan insanların 
      yan yana geçebilmeleri için bu genişlik gereklidir. Öte yandan kaldırımlar 
      sosyalleşme noktalarıdırlar ve insanların durup birbirlerini 
      selâmlamalarına, sohbet etmelerine, vitrinleri seyretmelerine imkân 
      vermelidirler. Yetersiz kaldırım genişlikleri insanların itişip 
      kakışmalarına, kendilerini huzursuz hissetmelerine, birbirlerine karşı 
      saygısız davranmalarına yol açar. Şehirsel çevrenin kalitesi üzerinde 
      özgür yürüyüşlerin ve kaldırım düzeninin önemli etkisi vardır.
 | 
    
      |   | 
    
      |  | 
    
      |   | 
    
      | RAMPALAR | 
    
      |   | 
    
      | 
        
          
            | 
             | Rampalar, farklı 
            yüksekliklerdeki düzlemleri birbirlerine bağlayan eğik düzlemlerdir. 
            Bir kısım insanların caddeden kaldırıma daha rahat geçişleri için de 
            rampa kullanılır. Kaldırım rampaları özürlü ve yaşlı insanlarla, 
            çocuk arabası süren annelerin şehirdeki özgür
            yürüyüşlerinin kesintisiz olmasını sağladığından çok önemlidir. 
            Şehirsel çevredeki rampaların varlığı ve yokluğu kişi için bazen, 
            hayatın devam edişi veya hayatın durdurulup kişinin hayatın dışına 
            itilişi anlamlarına gelmektedir. 
 Rampa eğimleri %5 ile %10 arasındadır. 10 santimetreye kadar bir 
            yükseklik farkında en fazla rampa eğimi % 10 ; 25 santimetreye kadar 
            olan yükseklik farkında en fazla rampa eğimi % 8,25 ; 50 
            santimetreye kadar olan yükseklik farkında en fazla rampa eğimi % 6 
            ; 50 santimetreden fazla bir yükseklik farkının aşılması gerektiği 
            durumlarda en fazla rampa eğimi % 5 alınmalıdır. Çok kısa rampaların 
            eğimi zorunlu durumlarda % 12 olabilir. Bir rampanın boyu 6 metreden 
            fazla ise araya 150 santimetre uzunluğunda bir sahanlık konur. Rampa 
            genişlikleri 130 santimetrenin altına düşürülmemeye çalışılmalıdır. 
            Sabit rampaların düzenlenemediği yerlerde seyyar rampalar da 
            kullanılabilir.
 |  | 
    
      |   | 
    
      |  | 
    
      |   | 
    
      | Dünyada kabul edilmiş bu 
      standartlara uymayan dik bir rampa yapmaktansa hiç yapmamak daha iyidir. 
      Çünkü dik rampalarda birçok kaza meydana gelmektedir.Şehirsel çevrede ve binalara yaklaşırken çok kere merdiven yerine veya 
      merdivenle birlikte rampalar uygun şekilde kullanılabilir. Rampa bir 
      mimarî eleman olarak biçim zenginliğine katkı sağlayacak şekilde ustaca 
      kullanılabilir. Çağdaş ulaşılabilirlik standartlarına göre de rampalar 
      artık vazgeçilmez mimarî elemanlar olarak bütün modern bina ve yapılarda 
      yerlerini almaktadırlar.
 | 
    
      |   | 
    
      | YAYA GEÇİTLERİ , YAYA YOLLARI
 Şehirdeki yürüyüşün sürekliliği için bütün yaya geçitleri ve yaya 
      yollarına gereken özen gösterilmelidir. Bütün geçitler düzgün ve basit 
      geometrilere sahip olmalıdırlar. Körler ve görme özürlüler için bu 
      bilhassa önemlidir. Şimdi körler için yaya geçitlerindeki çeşitli sesli 
      sinyaller dünyaca kabul edilmiş genel bir standart hâline gelmiş 
      bulunmaktadırlar. Düzgün trafik akışı uygar bir şehir tablosudur. İtinalı 
      geometrilere sahip yaya geçitleri ise rahat trafik akışlarının insana 
      saygı noktalarıdır.
 | 
    
      |   | 
    
      | BİNALAR
 Çağdaş hayat sürerken insanlar birçok bina, tesis, alan ve mekânı 
      kullanmak mecburiyetinde kalmaktadırlar. Bilgisizce ve sevgisizce inşa 
      edilmiş binalar bütün insanlara zorluk çıkarırlar ama özellikle de özürlü 
      kişiler için esaslı bir hayat engeli olurlar. Çağımızda artık bu olumsuz 
      tablonun ortadan kalkması gerekmektedir.
 
 Halka açık olan lokantalar, oteller, tiyatrolar, doktor muayenehaneleri, 
      eczaneler, perakende satış mağazaları, müzeler, kütüphaneler, parklar, 
      spor salonları, stadyumlar, okullar, kurslar, eğitim ve öğretim kurumları, 
      günlük bakım ve tedavi birimleri gibi yerlerle bütün devlet daireleri 
      özürlü insanların girişlerine uygun olarak düzenlenmelidirler.
 
 Binaların esas girişlerine basamaksız şekilde ulaşılması daha doğrudur. 
      Bina girişinde basamak varsa bunların yanına bir rampa eklenmelidir. 
      Binalara eşiksiz girilebilmelidir. Giriş hollerinde tekerlekli sandalye 
      için yeterli hareket alanı bulunmalıdır. Bu da genel olarak hiçbir çıkıntı 
      ve kapı açılışı tarafından engellenmemiş 150 cm çapında bir dairedir.
 | 
    
      |   | 
    
      | 
        
          
            | 
             | Düz kollu ve 
            sahanlıklı merdivenler tercih edilir. Dönel merdivenler geometrik 
            belirsizlikten dolayı görme ve hareket özürlü insanlar için 
            tehlikeler oluşturabilirler. Merdivenin her iki tarafına da küpeşte 
            konulması yerinde olur. 4 santimetre çapında dairesel kesitli bir 
            küpeşte iyi bir çözümdür. Duvar tarafındaki küpeştenin duvardan 
            uzaklığı 4 santimetre olarak alınır. Merdivenlerde basamak genişliği 
            29-30 cm, basamak yüksekliği 15-16 cm olarak seçilmelidir. 
            Küpeştelerin yüksekliği 90 cm olarak alınabilir. 
 Tekerlekli sandalyenin de geçebilmesi için bir kapının temiz 
            açıklığının en az 85 cm ( Alman normuna göre 90 cm ) olması gerekir. 
            Mekanlar arasında eşik bulunmaması tercih edilir. Zorunlu durumlarda 
            eşik yüksekliği en fazla 2 cm olabilir. Ama bu eşik her iki taraftan 
            pahlı olarak düzenlenir.
 
 
 |  | 
    
      |   | 
    
      | 
        
          
            | 
             | Asansörlerin 
            yerleri ve tasarımları özürlüler ve yaşlılar için büyük önem taşır. 
            Asansörler ara katlara konulmamalıdır. Yani asansörün kapısına kadar 
            basamaksız ve eşiksiz ulaşılabilmelidir. Tekerlekli sandalyenin 
            sığabileceği en küçük asansör kabini 110 cm (genişlik) × 140 cm 
            (derinlik) boyutlarındadır. Asansörlerdeki kumanda düğmelerinin 
            tekerlekli sandalyedeki insanın da uzanabileceği yüksekliğe 
            konulması önemlidir. |  | 
    
      |   | 
    
      | 
        
          
            | 
             | Halka açık 
            binalardaki ve tesislerdeki tuvalet gruplarında tekerlekli 
            sandalyedeki insanlar için de kabin ayrılır. Tekerlekli sandalyedeki 
            insana uygun bir tuvalet kabini genel olarak 200-220 cm × 200-220 cm 
            boyutlarındadır. Tuvaletin yan tarafındaki duvara tutunma kolları 
            konmalıdır. Tuvaletin kapısı dışarı açılmalıdır. Sürme kapı da 
            uygundur. Net 140 cm × 140 cm boyutlarındaki bir alan tekerlekli 
            sandalyedeki bir insan için kabul edilebilir en küçük tuvalet 
            alanıdır. Burada kapı dışarı açılır. Kadın ve erkek özürlüler için 
            ayrı ayrı tuvaletler yapmak imkânı yoksa, tek bir cinssiz (unisex) 
            tuvalet yeterli olabilir. |  | 
    
      |   | 
    
      | Özürlülerin kullandıkları 
      araçlar için özel otopark yerleri ayrılmaktadır. Otopark yerlerinin % 1-3 
      kadarı özürlü araçlarına ayrılacak ve bu yerlere başka araçların park 
      etmesine engel olunacaktır. Özürlü insanın tekerlekli sandalyeye 
      geçebilmesi için özürlü aracına ayrılan park yerinin genişliği 3.50 metre 
      olmalıdır. | 
    
      |   | 
    
      |  | 
    
      |   | 
    
      | EVLER | 
    
      |   | 
    
      | 
        
          
            | 
             | Özürlü için evi 
            herkes için olduğundan farklı bir konumdadır. Özürlüler ve yaşlı 
            insanlar evlerinde daha fazla vakit geçirirler. Bu yüzden evlerinde 
            kendilerine yetecek daha zengin bir dünya kurmaları gerekmektedir. 
            Özürlü bir kişi için evi ; kendisini daha güvende hissettiği, 
            alıştığı hareketleri daha kolayca yapabildiği için daha özgür 
            olabildiği bir yaşama ortamıdır. |  
            |   |   |  
            | 
             | Toplum hayatına 
            daha güçlü bir şekilde katılması da evindeki huzuruna bağlıdır. Ev, 
            eğitim - öğretim kurumlarına devam etmesi zor olan özürlüler için 
            bir okul hâline de gelmelidir. Çağdaş eğitim ve öğretim anlayışları 
            da zaten böyle bireysel çözümlere yönelmektedirler. Öte yandan ev 
            özürlü için bir rehabilitasyon merkezi olarak da anlaşılmalıdır. 
            Hastanede, rehabilitasyon merkezinde kendisine kazandırılan hayat ve 
            hareket şekillerini evinde tekrar ederek ve geliştirerek, özürlü 
            insan sağlığını ve bağımsızlığını daha üst düzeyde tutmaya 
            çalışacaktır. |  
            |   |   |  
            | 
             | Bir evi, konutu her 
            yaştaki ve her türlü insanlık durumundaki insan için tasarlarsak 
            konut israfını azaltmış oluruz. Böylece insan yeni bir durum doğunca 
            başka bir yere taşınmak zorunda kalmaz. İnsanın alıştığı sosyal 
            çevreden sırf dairesindeki bir yetersizlikten dolayı ayrılmaya 
            mecbur kalması kabul edilemez bir durumdur. Yapılan bazı 
            araştırmalar 3-5 m2'lik bir ilâve alan ve basit birkaç donanım ile 
            birçok dairenin hemen hemen bütün bireysel yeni ihtiyaçlara cevap 
            verebileceğini gösteriyor.  |  
            |   |   |  
            | 
             | Yaşlıya ve özürlüye 
            bakmanın zor olduğu evler kötü mimarlık örnekleridir. Kazaların en 
            aza indirilmesi için de konutlarımızda gerekli düzenleme ve basit 
            donanımlar sağlanmış olmalıdır. Evin birçok noktasına tutunma 
            kolları konulabilir. Dolaplar makul yüksekliklerde düzenlenebilir. 
            Yapı elemanlarının bazı türlerinden vazgeçilebilir. Meselâ, dik ve 
            dönel merdivenler herkes için ama bilhassa çocuklar ve yaşlılar için 
            kaza geçirme ihtimalini artırmaktadırlar. Evlerdeki kırılıp 
            yaralanmaya yol açacak geniş cam yüzeyler azaltılmalıdır. Keskin 
            köşeler, kaygan zeminler ortadan kaldırılmalıdır. Zeminde düşmeye 
            yol açacak küçük halılar ve kilimler bulunmamalıdır. Tuşlar, 
            düğmeler, mekanizmalar çok kısa boylu insanların da ulaşabileceği 
            yüksekliklerde olmalıdırlar. Bir evdeki hiçbir mahalle ait temiz 
            kapı açıklığı 75 santimetreden daha az olmamalıdır. |  
            |   |   |  
            | 
             | Evdeki normal 
            hareketleri ve işleyişi bozup kazalara yol açtıklarından, gösterişli 
            ama işlevsel olmayan ağır eşyalardan kurtulmaya çalışmalıyız. 
            Sadeliğin basitlik demek olmadığını, tam tersine bazen derinleşmenin 
            itici gücü olduğunu kişiliğimizle birlikte eşya düzenimizin 
            kurulmasında da aklımızda bulundurmalıyız.  |  
            |   |   |  | 
    
      | ULAŞIM 
 Çağdaş şehirlerde ve toplum hayatında ulaşım çok önemli bir yer 
      tutmaktadır. Hareketlenmek insanda doğal bir eğilimdir ama çağımızda insan 
      dünya ölçeğinde, eski çağlarda olduğundan da daha fazla hareketlenmiştir. 
      Elbette özürlü insanlar da yer değiştirmek, bir yerlere ulaşmak, başka 
      insanlarla buluşmak, bir faaliyet gerçekleştirmek 
      istemektedirler.Şehirlerin ulaşılabilir ve yaşanabilir oluş resimlerindeki 
      en büyük parçalardan biri şehirlerin ulaşım sistemleridir. Şehirlerin 
      ulaşım sistemlerinin ve araçlarının, hangi insanlık durumlarında 
      bulunurlarsa bulunsunlar, bütün insanlar için açık ve ulaşılabilir 
      olmaları gerekir. Böylece özürlüler ve yaşlı insanlar daha bağımsız 
      olabilirler, başkalarının yardımına daha az ihtiyaç duyarak 
      yaşayabilirler. Modern şehrin ulaşım sistemlerinin ulaşılabilir, 
      erişilebilir hâle getirilmesi devam eden ve yeni anlayışlarla zenginleşen 
      bir süreçtir. Modern şehrin ulaşım sistemleri ve araçları, daha gelişmiş 
      bir tasarım anlayışı ve yeni bilgilerle, çok büyük külfetler ve masraflar 
      gerekmeden de genel olarak özürlülerin çoğunun taşınma ihtiyacına cevap 
      verebilirl
 | 
    
      |   | 
    
      | 
        
          
            | 
             | Metro, tren ve 
            tramvay uygun tasarımlarla özürlüler ve yaşlılar için daha sistemli 
            ulaşım araçları durumuna getirilebilirler. Raylı taşımacılık çok zor 
            olmayan düzenlemelerle, özürlü tarafından kullanılabilir ve 
            "ulaşılabilir" hâle getirilebilir. Bunun için istasyonlarda 
            asansörler, özürlü tuvaletleri, peronda bazı işaretlemeler ve seyyar 
            rampalar ile vagonlarda bazı alan genişlikleri ve tutunma 
            donanımları gerekmektedir. 
 Metronun makineleşmişliğine karşı, belediye otobüsleri şehrin daha 
            dost ve teklifsiz bir yüzüdür. İnsanı şehir den koparmadan 
            hareketlendirir ve birtakım yeni sosyal dokunuşlar için kapılar 
            açar.
 
 |  
            |   |   |  
            | 
             | Son yıllarda 
            belediye otobüslerinin tasarımında bazı ülkelerde yeni anlayışlar 
            ortaya çıkmıştır ve otobüsler şehirli için daha dost araçlar 
            durumuna gelmeye başlamışlardır. Modern şehirlerin belediye 
            otobüslerinde sağlamlar, sakatlar, yaşlılar, gençler ve çocuk 
            arabası süren anneler hep birlikte taşınırlar.
 Belediye otobüsünün ortadaki sahanlığında iki tekerlekli sandalye 
            veya iki çocuk arabası alacak genişlikte bir alan bulunmaktadır. 
            Tekerlekli sandalyenin otobüse bindirilmesini sağlamak zor değildir. 
            Önemli olan belki de yalnızca düşük döşemeli ve basamaksız 
            otobüslerin tasarımlanmasıdır.
 
 Belediye otobüslerinin ulaşılabilir olmasında durakların tasarımının 
            da büyük önemi vardır. Ama burada da bir zorluk söz konusu değildir. 
            Yalnızca bilimsel bilginin yardımına ihtiyaç vardır. Günümüzde, 
            İstanbul'daki belediye otobüsleri genel olarak yaşlı, sakat, çocuk 
            ve kadın dostu tasarımlara sahip değillerdir. Denilebilir ki, 
            İstanbul'daki hayatın zorluklarının en büyüklerinden biri otobüs ve 
            durak tasarımlarının yanlışlığından gelmektedir. Aslında özürlülerin 
            çok büyük bir sorunu olan ulaşımda, en kolay ve ucuz çözüm için 
            belediye otobüslerinin daha modern ve doğru tasarımı iyi bir 
            başlangıç olacaktır.
 
 Şehirlerimizdeki taksilerin yetersiz tasarımlara sahip oldukları 
            özürlüler tarafından daha kolay fark edilmektedir. Bedensel özürlü 
            kişiler taksilere binmekte zorluk çekmektedirler. Öte yandan 
            katlanmış bir tekerlekli sandalye taksilerin çoğunun bagajına 
            girmemektedir. Buradan da anlıyoruz ki, endüstri ürünleri 
            tasarımcılarına özürlülerin ulaşım sistemlerinde daha rahat yer 
            alabilmeleri için büyük görev düşmektedir.
 |  
            |   |   |  
            |   |   |  | 
    
      | YAZAN: YÜK. MİMAR ŞÜKRÜ 
      SÜRMENOMURİLİK FELÇLİLERİ DERNEĞİ
 YÖNETİM KURULU ÜYESİ
 Yazı ve resimleri paylaşmamıza izin veren OFD ve başkan Sn. Ramazan Baş'a 
      teşekkür ederiz.
 | 
    
      |   |